Kişisel Markanızı Oluşturun - Gülşah Semiz Gülşah Semiz
Kariyerinize Başlarken Kişisel Markanızı Yaratın (Personal Branding)

Kendi kişisel markamı nasıl yaratırım? Öncelikle amacınızı yani neden kişisel bir marka oluşturmak istediğinizi belirleyerek işe başlayın. Daha sonra ise sizi en doğru şekilde tanımlayacak anahtar kelimelerden bir liste oluşturun. Devamı yazıda.


Kariyerinize Başlarken Kişisel Markanızı Yaratın (Personal Branding)

Dijital devrim sonrasında hızla öne çıkan ve bizlerin düşüncelerini bir hayli meşgul eden bir diğer konu da: Kişisel Markamız. Özellikle iş dünyasının aktif bir parçası olan ya da olmayı amaçlayan herkesin bir kere de olsa bu konuyu merak etmiş ve üzerine düşünmüştür. Dijital devrim hepimizi daha “görünür” ve “bulunur” yaptıktan sonra, bazılarımız bu gücü kullanarak etki alanını oldukça genişletti, belki işini büyüttü ya da terfi aldı belki de yepyeni bir iş alanı yarattı.

Bu yazımda kariyerinize başlarken kişisel markanızı yaratmanın aslında pek de zor olmadığından bazı temel kuralları ve yolları hatırlatarak bahsedeceğim. Yazıyı okuduktan sonra aşağıda paylaştığım kaynakları ziyaret ederek daha da ayıntılı bilgi alabilirsiniz. Bu yazıyı yazarken daha birçok farklı kaynaktan faydalandım ve en çok etki bırakan birkaçını aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Benim de bir süredir tecrübe ettiğim bir sürecin sonunda böyle bir yazıyı hazırlamanın faydalı olacağını düşündüm.

Başlamadan Önce…

Bu yazıda belirtilecek adımları uygulamadan önce mutlaka göz önünde bulundurulması gereken birkaç değeri sizlerle paylaşıyor olacağım:

Özgünlük (Authenticity)
Her birey birbirinden farklıdır. Örnek aldığınız birini 100% kopyalamaktansa onlardan öğrendiğiniz şeyleri kendi hamurunuzla yoğurun. Böylece sizi siz yapan öz, alacağınız tüm adımlara işlemiş olacak. Kimse zaten her yerde kolayca bulabileceği şeyler için heyecanlanmaz ve görmek için çabalamaz. Oluşturmak istediğiniz kişisel markanızın gerçekten bir değer yaratmasını istiyorsanız “Özgünlük” birinci kural.

Dürüstlük
Önce kendinize ve sonra takipçilerinize dürüst olun. “Kişisel Markanız” aslında sizden çok da uzak bir şey değil. Sadece varolanı keşfetmeniz ve ortaya çıkartmanız gerekiyor, yeniden bir şey kurgulayıp yarattığınız an – gerçek değil, sanal bir markanız olur.

Emek ve Tutarlılık
Kişisel marka yaratmak bir hafta sonunu ayırarak ve profillerinizi düzenleyerek yapabileceğiniz bir şey değil ne yazık ki. Uzun süreli ve sürekli bir emek verme süreci istiyor. Eğer buna ayıracak vaktiniz yoksa, hiç başlamamanız daha doğru olur. Ayrıca gerçekten emek verip bu yola bir kez çıktıktan sonra “cömertçe” hazırlayacağınız paylaşımların sizi hızla yükselteceğini unutmayın.

1- Amacınızı Belirleyin

Beklentileriniz neler ve neyi hedefliyorsunuz? Yeni bir iş mi? Yoksa yeni bir sektör mü? Mevcut şirketinizi mi tanıtmak istiyorsunuz yoksa bir lider olarak kendinizi mi konumlandırmak istiyorsunuz? Sorular daha da çoğaltılabilir ve aslında ne kadar detaylandırılırsa o kadar da etkili olur.

2- Anahtar Kelimeler

Amacınıza uygun olarak sizi en doğru şekilde tanımlayacak olan anahtar kelimeleri listeleyin. Bu kelimelerin klişeden uzak olabilmesi için sizin güçlü özelliklerinizi de öne çıkartıyor olması gerekmektedir. Aksi halde en başta belirttiğimiz özgünlükten uzaklaşırsınız ve bu da pek iyi bir sonuç vermez.

Bu anahtar kelimeler sizi tanımlayacak olan cümlelere dönüştüğünde elinizde sizi anlatan 1 paragraflık bir yazı olacak. Ve bu yazı tabi ki sosyal platformlarda en görünür yerlerde yer alıp sizi temsil edecek.

3- Online Kanallar

Kullanmak istediğiniz online ağları ve bu ağları ne amaçla kullanmak istediğinizi belirleyin. Böylece Instagram’da katıldığınız eventlerden ya da keşfettiğiniz yerlerden bahsederek hikayenizi anlatırken, LinkedIn’de keyifli blog yazıları paylaşabilir, Twitter’da kısa bilgiler ya da anlık olaylarla ilgili yorumlarınızı paylaşabilirsiniz. Bu konu aslında oldukça önemli, örnek vermek gerekirse; LinkedIn’de bir bayram ya da kandil mesajı paylaşmak (ki bu çok sık karşılaştığım bir şey, hem de gayet büyük şirketlerde çalışan kişiler tarafından) ağınızda bulunan kişileri rahatsız eder ve sizin onları gereksiz meşgul ettiğinizi düşünmelerine sebep olabilir. Ki böyle bir durumla karşılaştığımda ben kişileri listemden çıkartmayı tercih ediyorum.

Objektiflerinizi belirledikten sonra profillerinizin tamamını doldurun, kişisel bilgilerinizi çok fazla paylaşmadan da yapabileceğiniz bir şey aslında. Özellikle LinkedIn profesyonel hikayenizi, başarılarınızı, eğitimlerinizi “showcase” edebileceğiniz harika bir platform. Profil bilgilerinizin dışında sosyal ağlardaki url’leriniz de oldukça önemli bir noktayı oluşturuyor. Küçük bir not: http://linkedin.com/in/isimsoyisim şeklinde LinkedIn url’inizi almayı unutmayın.

4- Profil Resimleriniz

Profil resimlerinizin en başta kendinizi tanımlarken kullandığınız anahtar kelimelerle bir ilişkisinin olması oluşturmak istediğimiz tabloyu en iyi şekilde tanımlayacaktır. LinkedIn’de gayet kararlı duran bir resminiz varken, Twitter’da bahsettiğiniz o “maceracı” kişiliğinizi yansıtabilirsiniz. Profil resminiz kullanacağınız sosyal ağa ve kullanış amacınıza göre seçilmiş olmalıdır.

5- Her Şeyin Temeli: Paylaşmak

Sizi eşsiz yapan tecrübelerinizi, öğrenimlerinizi paylaşmak kişisel marka oluşturmanın en temel adımlarından. Çünkü ancak bu sayede ağınızda ya da etki alanınızda bulunan kişiler sizin yarattığınız değerin farkına varabileceklerdir. Katıldığınız tartışmalar, yazdığınız ya da referanslı paylaştığınız blog yazıları sizi hem kişisel bir marka olarak aktif tutacak hem de

6- Etkileşim

Sizi takip eden, iletişime geçen kişilere her zaman geri dönüşte bulunun ve ağınızdaki etkili kişiler ile aktif bir iletişim sürdürerek onların ağında da kendinizden söz ettirin. Fav, RT gibi fonksiyonlar özellikle Twitter’daki etki alanınızı oldukça arttıracak ve sizi sürekli aktif gösterecektir. Ayrıca LinkedIn’de url’leri beğeniyor olmanız da yine sizin ağınızda bulunan kişiler tarafından görülecek ve görünürlüğünüzü sürekli kılacaktır.

7- Katılın

Bağlı olduğunuz kurum ya da kuruluşların ağlarına katılarak, aktif paylaşımlarınızın etki alanını genişletin. Ki bu kural aslında networking için de bir vazgeçilmez. Ortak noktanızın bulunduğu bir kitleyle etkileşim kurmak sizin için özellikle ilk etapta daha kolay olacak ve özellikle A/B testleri uygulayarak stratejilerinizin sonuçlarını kısa sürede değerlendirmenize olanak tanıyacaktır.

8- Ölçün

Paylaştığınız her yazının kaç kişiye eriştiği, kaç kişinin bunları okuduğu, kişisel sayfanızı kimlerin ne kadar sıklıkla ziyaret ettiği, takipçi sayınız, Daha birçok anahtar değişken eklenebilir bu listeye. Sizin için en önemli olanları seçin ve mutlaka ölçün, analiz edin. Ancak bu şekilde daha etkili bir çalışma yürütebilirsiniz.
Zaten birçok ağ temel düzeydeki ölçümleri size ücretsiz bir şekilde sağlıyor. Bunlardan biri de Google Analytics. Ayrıca Hootsuite gibi platformları da ölçümlemeleriniz için kullanabilirsiniz.

 


Kaynaklar:
The ABCs of Personal Branding [Infographic]
Build Your Personal Brand on LinkedIn
Mastering LinkedIn, The Personal Branding Epicenter of the Internet




Gulsah Semiz
Gulsah is a data science consultant with over 6 years of cross-functional business experience. She holds a Master of Science degree in Marketing Analytics from Bentley University and enjoys playing with data to tell powerful and engaging stories.

Comments




Disclaimer

All comments submitted are subject to review and approval and except when specifically noted, any views or opinions expressed on this site are those of the individual poster and commenters.